Borsa Hisse Senedi Tahtasının Kapatılması ve Açılması – Borsa İstanbul
Borsa tarafından, neden hisse senedinin tahtasının kapatıldığının bildirilmesi ve açılabilme koşullarının kapatılma tarihini izleyen 5 iş günü içerisinde değerlendirilmesi sonucunda yeniden işleme açılabilir. Bilgileri yeterli olan şirketin hisse senetlerinin işlem sırası; aynı pazarda, gözaltı pazarında veya yalnızca o şirkete ait hisse senedinin işlem göreceği yeni bir pazarda, borsa tarafından belirlenen çerçevelerde yeniden başlatılabilir. Bilgileri yeterli görülmeyen şirketlerden ise SPK’nın 26.10.2001 tarih ve 50/1412 sayılı kararının eklerinde yer alan “Kamuyu Aydınlatma Bilgi Formu” istenebilir.
İşlem sırası kapanan hisse senetlerine
borsanın değerlendirme yaptığı süre boyunca alış veya satış emri verilemez. Hisseler ise Takasbank nezdinde saklanır. Bu hisse senetlerinin tahtasının açılma ihtimali olduğu gibi açılmama durumu da söz konusudur. İşte bu durumda, yatırımcı büyük bir zarar ile karşılaşır. Borsada işlem görmeyen şirketlerin, kapanma sebeplerini ortadan kalkanların ise tamamının tahtası, kapanma gerekçeleri ortadan kalktığı zaman açılmaktadır.
Şirketin hisse senedinin işlem sırasının kapatılması durumunda,
borsa tarafından değerlendirilmesi için Kamuyu Aydınlatma Bilgi Formu istenir. Şirketin bu formu, 1 ay içinde borsaya göndermesi zorunludur. Formun borsaya iletilmesini takip eden 15 iş günü içinde borsa tarafından bir karar alınır. Kamuyu Aydınlatma Bilgi Formu’nun yeterli görülmesi durumunda, kamuya duyurusu yapılır ve 5 iş günü içerisinde hisse senetlerinin işlem sırası açılır. Hisse senetleri, aynı pazarda işleme açılabileceği gibi gözaltı pazarında veya yalnızca o şirketin hisse senedinin işlem göreceği yeni bir özel pazarda da işlem görebilir. İlgili sürede formu borsaya göndermeyen şirketlere ilişkin karar ise tanınan sürenin bitmesini izleyen 5 iş günü içerisinde duyurusu yapılır ve hissenin işlem sırasının kapatıldığı kamu ile paylaşılır.
Şirketin, Kamuyu Aydınlatma Bilgi Formu’nda istenenleri gerçekleştirmesi;
ama borsa tarafından yeterli görülmemesi durumunda ise yeterli bulunmayan hususlara ilişkin gerekçeli karar, 15 iş günü içerisinde borsanın web sitesinde ve günlük bültende yayınlanarak kamuya duyurulur. Aynı zamanda borsa tarafından bilgi formu istenmeyen şirketin hisse senetlerinin tahtasının kapalılık durumu da işleme kapatılmasını izleyen 5 iş günü içerisinde kamu ile paylaşılmaktadır.
Borsa üyeleri ile aranızda hisse senedi işlemlerinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümlenmesinde, İMKB Yönetim Kurulu yetkilidir. Bu konuda, Yönetim Kuruluna Uyuşmazlık Komitesi yardımcı olmaktadır. Yönetim Kurulu’nun uyuşmazlık konusuna ilişkin kararlarına karşı SPK’ya itiraz edebilirsiniz. Ancak, SPK’nın uyuşmazlıkları çözümlemeye dair kararları nihaidir ve bu kararlara karşı yatırımcılar tarafından ancak idari yargı yoluna başvurulabilir. Ayrıca, İMKB’ye başvurmadan doğrudan doğruya yargı yoluna gitmeniz de mümkündür. Ancak, taraflarca yargı yoluna başvurulduğunda, dava sonuçlanıncaya kadar dosya İMKB’de işlemden kaldırılır.
Uyuşmazlık halinde, bir dilekçe ile İMKB Başkanlığı’na uyuşmazlığın idari yoldan çözümlenmesi talebiyle başvurmalısınız. Söz konusu dilekçenin şekli esasları İMKB Yönetim Kurulu tarafından belirlenmektedir. Bu kapsamda, dilekçe ve ekinde tarafların isim ve adreslerine, uyuşmazlığın konusuna, maddi olaylara, hukuki sebeplere, ispatlayıcı delillere, emir numarasına veya aracı kurumca size verilen makbuz ve bu konudaki diğer belgelere yer vermeniz gerekir.
İMKB Başkanlığı, uyuşmazlığa ilişkin dilekçenin Başkanlığa iletilmesini izleyen en çok 3 iş günü içinde, cevabını vermesi için dilekçe örneğini veya dilekçede yer alan taleplerin özetini karşı taraf olan Borsa üyesi kuruluşa tebliğ eder. Cevap için en çok 5 iş günü beklenir. Cevap geldikten veya bu süre geçtikten sonra dosya incelenmek üzere Borsa Uyuşmazlık Komitesine gönderilir veya konunun yeterince açık olduğu düşünülüyor ise İMKB Başkanlığı tarafından dosyanın ilk Yönetim Kurulu toplantısında görüşülmesi ve karara bağlanması sağlanır. Size tebliğ edilen karara itirazda bulunmak isterseniz, bu itirazınızı SPK’ya Borsa kanalı ile iletmeniz gerekir. Yukarıda da belirtildiği üzere, SPK’nın kararları nihaidir ve bu kararlara karşı ancak idari yargı yoluna başvurulabilirsiniz.
Sermaye Piyasası Kanunu (SPKn)’nun 16/A maddesinin ilk fıkrasına göre,
” Halka açık anonim ortaklıkların sermaye ve yönetiminde kontrolü sağlamak amacıyla pay sahiplerine çağrıda bulunarak hisse senedi toplama girişiminde bulunulmasına veya genel kurullarda oy hakkını kullanmak için vekalet istenmesinde veya ortaklığın pay dağılımının önemli ölçüde değişmesi sonucunu veren hisse senedi el değiştirmelerinde, sermaye artırımlarında, birleşme ve devirlerde, menkul kıymetlerin değerini etkileyebilecek önemli olay ve gelişmelerde Kurul, küçük pay sahiplerinin korunması ve kamunun aydınlatılmasını sağlamak amacıyla düzenlemeler yapar. ”
Aynı şekilde SPKn. md. 22/i hükmünde de, ” Halka açık anonim ortaklıkların genel kurullarında genel hükümler çerçevesinde vekaleten oy kullanılmasına ilişkin esasları belirlemek ve bu ortaklıklarda yönetim kontrolünün el değiştirmesine yol açacak oranda vekalet toplayan ya da pay iktisap edenlerin, diğer payları satın alma yükümlülüğüne ve azınlıktaki ortakların da kontrolü ele geçiren kişi veya gruba paylarını satma hakkına ilişkin düzenlemeleri yapmak ” görev ve yetkisi Kurul’a tanınmıştır.
Kurul SPKn’nun kendisine vermiş olduğu bu yetkiye dayanarak, Seri: IV, No: 8 sayılı “Halka Açık Anonim Ortaklıkların Genel Kurullarında Vekaleten Oy Kullanılmasına, Çağrı Yoluyla Vekalet veya Hisse Senedi Toplanmasına İlişkin Esaslar Tebliği”ni yayımlamıştır. Anılan Tebliğin 17. maddesinde belirli şartların varlığı halinde ilgililere çağrı yoluyla hisse senedi toplanması yükümlülüğü getirilmiştir.
Ancak Seri: IV, No: 8 sayılı Tebliğ, zorunlu çağrı yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde, yükümlülüğü yerine getirmeyenlere karşı herhangi bir müeyyide öngörmemektedir. SPKn.’nun 47/A maddesinde ise ” Bu kanuna dayanılarak yapılan düzenlemelere, belirlenen standart ve formlara ve Kurulca alınacak genel ve özel nitelikteki kararlara aykırı hareket ettiği tespit edilen gerçek ve tüzel kişiler hakkında gerekçesi belirtilmek suretiyle Kurul tarafından 2 milyar liradan 10 milyar liraya kadar para cezası verilir. ” hükmü yer almaktadır. Bu durumda zorunlu çağrı yükümlülüğünü yerine getirmeyenlere karşı, Kurulumuzca SPKn. md. 47/A uyarınca, idari para cezası uygulanması kanunun bir gereğidir.
Öte yandan zorunlu çağrı yükümlülüğünün hedef ortaklık pay sahiplerine karşı kanundan doğan bir borç olarak niteliğinde olduğu, dolayısıyla çağrı yükümlülüğünün yerine getirilmemesinin aynı zamanda, çağrıda bulunacak kişi veya grubun borçlar hukuku anlamında temerrüde düşmesi anlamına geldiği, bu çerçevede hedef ortaklık pay sahiplerinin, çağrıda bulunacak kişi veya gruba karşı, BK md. 101 vd. hükümleri uyarınca anılan yükümlülüğün aynen ifasını talep hakkını haiz olduklarını belirtmek gerekir. Nitekim benzer olaylarda Kurulumuzca çağrıdan yararlanacak pay sahiplerine, çağrıda bulunma yükümlülüğünü yerine getirmeyenlere karşı BK md. 101 uyarınca aynen ifa davası açabilecekleri hususunda gerekli bilgilendirmeler yapılmıştır.